16 Ocak 2015 Cuma

X-Men: Geçmiş Günler Gelecek







Vizyon Tarihi  : 23 Mayıs 2014 (2s 12dk)
Yönetmen       : Bryan Singer
Oyuncular       : Hugh Jackman, James McAvoy, Michael Fassbender devamı...
Tür                  : Aksiyon , Bilimkurgu
Ülke                : ABD , İngiltere
İmdb Puanı     : 8.1

HiperBetty Yorumu:

Soluksuz izleyeceğiniz bir film X-Men: Geçmiş Günler Gelecek. Başından sonuna her zaman ki gibi aksiyon dolu. Yanınıza biraz patlamış mısır veya çekirdek alın, kasenin nasıl bittiğini anlamayacaksınız bile :)

Kurgu çok güzel de yalnız film bittiğinde kafam karışmadı desem yanlış olmaz.Filmin kendi içinde kurgusu kusursuz ama diğer filmlerle bağdaşmayan bir şeyler var.

2023 yılındayız. Her mutantın gücünü tekrarlayabilen, yenilmesi neredeyse imkansız Sentinel isimli robotların neredeyse bütün mutantları ve mutant yandaşlarını yok ettiği post-apokaliptik bir dünya. Sentinelleri yenebilmek için düşmanlıklarını tekrar bir kenara atmak zorunda kalan Magneto ve Profesör Xavier (Patrick Stewart), Wolverine’in (Hugh Jackman) bilinçliliğini 50 yıl geriye yollayarak bu soykırımın başlangıcını temsil eden bir olayı durdurmasını, böylece Sentinelleri başlamadan yok etmeyi planlarlar. (Alıntı :Beyaz Perde)

Burada şu sorular aklıma gelmedi değil.

Yahu Xavier ölmemiş miydi? X-men: Son Direniş'te Jean onu moleküllerine ayırmamış mıydı?

Bu noktada ya benim gözden kaçırdığım yada onların gözden kaçırdığı bir şey var mutlaka :) Benim varsa lütfen aydınlatın...

Bu önemli nokta haricinde oldukça sürükleyici ve bence X-men filmlerinin en iyisiydi.

Bu arada Marvel olmasa bu Amerikan filmlerinin hali nice olur bilmem :) Her zaman sektörü canlı ve dinamik tutmayı başarıyor çizgi romanları. İçinde Marvel olan tüm işleri çok beğeniyorum.

Filmde eğlenceli hatta komik yerler de var. Wolverine’in bir ara hafızasını kaybedip Hank'i gördüğü sahne çok iyiydi mesela :)

Hala izlemeyen varsa Cuma gecesi için çok güzel bir film.

Keyifli seyirler...


9 Ocak 2015 Cuma

Süper Baba (Delivery Man)



Vizyon Tarihi   : 29 Ağustos 2014
Yönetmen        : Ken Scott
Oyuncular        : Vince Vaughn, Chris Pratt, Cobie Smulders devamı...
Tür                   : Komedi
Süre                 : 1s 45dk
Ülke                 : ABD
İmdb                : 6,4

HiperBetty Yorumu

Cuma klasiğimiz izlenesi filmlerde bu akşam bir aile filmi var. Ben aile filmlerini ayrı bir severim. Ne olursa olsun iyi günde kötü günde birlikteliği, ayakta kalmayı aşılar bu filmler. İnsana kendini sıcacık hissettirir. Sevgi damlacıkları içinizden sel olur akar... Öyle ki film bitince etrafta sarılacak adam ararsınız :)

Kahramanımız David Wozniak bir gün aşırı uçarı , sonuçlarını tartmadan bir karar verir. 1994'te bir sperm bankasına isimsiz bağışlarda bulunur ve 20 yıl sonra tam 533 çocuğun biyolojik babası olduğunu öğrenir. Üstelik bu çocuklardan 142 si gerçek babalarını bulmak için dava açar ve macera başlar.

Bu güne kadar kendi başının çaresine bile bakamayan David Wozniak, kendini çocuklarının koruyucu meleği olarak görür ve her birinin hayatlarına dokunmaya ve kendince düzeltmeye başlar... 
Hatta çocuklarıyla vakit geçirmek için onlarla kampa gider. Tabii onlar babasının kim olduğundan habersizlerdir.



Bu arada bir çeteye borcu vardır ve kız arkadaşı da hamiledir.Ve her geçen gün David çocuklarını daha bir seviyor, bağlanıyordur. Tüm bunların arasında David Wozniak kimliğini açıklayacak mıdır? İzleyin derim.

İnanılmaz keyifli, komik ve sürükleyici bir film. Kanından olsun veya olmasın, bir insanın hayatına dokunmanın, onun için iyi bir şeyler yapmanın verdiği mutluluğu hissedebileceğiniz, belki de hayatınıza dokunan insanları yad edip iyi ki var diyebileceğiniz duygular uyandırabilir sizde...

Keyifli seyirler...



Hayat Bazen Nesir, Bazen Mısra, Çoğu Zamansa Sevgi...




Bu aralar şiire merakım başladı. Başlıktan da anlayacağınız üzere :) Nasıl oldu bilmiyorum. Normalde günlük yazmaktan yada bir şeyler hakkında kendimce karalamaktan hoşlanan benden bu aralar mısralar dökülür oldu. Eminim saçma salak şeylerdir ama geliyor işte :)

Bu durum şiir okuma isteğimi perçinlemeye başladı. Ezelden beri Orhan Veli hayranıyım. Bugün düşüverdi aklıma birden...

Dedim bir zamanlar kasedi vardı bende nerede acaba? Müşfik Kenter'in sesinden daha bir güzel oluyor dinlemesi... Bir zamanlar kaset dinlerdik sahi :) Sonra aklıma geldi hacılamışladı Bir Garip Orhan Veli'mi. Zaten kaset dinleyecek kaset çalar mı var? Her neredeyse çöpü boylamıştır çoktan... Neyse ki kitabım duruyor hala :)


Bu da en sevdiklerimden...

Eskiler Alıyorum

Eskiler alıyorum
Alıp yıldız yapıyorum
Musiki ruhun gıdasıdır
Musikiye bayılıyorum

Şiir yazıyorum
Şiir yazıp eskiler alıyorum
Eskiler verip Musikiler alıyorum.

Bir de rakı şişesinde balık olsam


2 Ocak 2015 Cuma

Duvar (Die Wand)




Vizyon Tarihi  : 2 Ekim 2012 (Avusturya)
Yönetmen       : Julian Pölsler
Oyuncular       : Martina Gedeck, Hans-michael Rehberg ,Karlheinz Hackl, Ulrike Beimpold ,Wolfgang M. Bauer
Tür                  :Dram
Süre                :108 Dak.
İmdb Puanı     : 6.8




HiperBetty Yorumu


Bir süredir ara verdiğim İzlenesi Filmler Kuşağına Duvar (Die Wand) filmi ile geri dönüş yapıyorum:)

Günümüze dair bir Robinson Crusoe öyküsü sunan film 2012 Berlin Film Festivali’nden "Kiliseler Birliği Ödülü" aldı.


Başrol karakterimiz Frau bir gün Avusturya dağlarındaki tanıdıklarına misaifrliğe gider.Bazı ol aylar neticesinde bir de bakar ki kulubede yalnız kalmıştır. O da çareyi eve geri dönmekte bulur. Ancak eve dönmesini engelleyen görünmez bir duvar vardır. Duvar oraya neden ve nasıl gelmiştir bilinmemektedir. Artık duvarın içinde bir köpek, bir kedi ve bir inek ile yapayalnız kalmıştır.
Film bazı kişilere durağan gelebilir çünkü genel itibariyle sessiz bir film. Kendi adıma sonunu sürekli merak ettiğim için bana sürükleyici geldi. İzlerken Frau şimdi ne yapacak diye düşünmekten kendimi alamadım.



Kurgu çok güzel. Hele filmin geçtiği mekan, görsellik insanı büyülüyor. Bana göre mutlaka kaçırılmaması gereken bir film.



Keyifli seyirler...