31 Aralık 2014 Çarşamba

2015'e Saatler Kala Yeni Yıl İçin Dilediklerim....



Eğer gittiğiniz her Avm'de yılbaşı süslerini, hediyelik eşyaları gördüğünüzde heyecanlanıyorsanız, evin bir köşesine yada duvarına çam ağacınızı kurmuşsanız, yılbaşı akşamını nasıl geçireceğinizi, ne giyeceğinizi, nerde olacağınızı hayal etmekten kendinizi alamıyorsanız ve yeni yıla ait beklentilerinizi düşlüyorsanız o zaman siz de benim gibi 2014'ü çoktan geride bırakıp, yepyeni bir yılın gelişine sevinenlerdensiniz.

İçinde yeni sıfatının geçtiği herşey insanoğlunu heyecanlandırırken yeni yılın heyecanlandırmaması olanaksızdır zaten. Geride bıraktığımız yıla konsantre olursak önümüzdeki yıla ve hedeflediğimiz hayallerimize nasıl konsantre olacağız?

2014 Nasıl Geçti?

Genel anlamda düşündüğümde ben 2014'ü hiç sevmedim.Son zamanları haricinde... Harbiyiyorum ile tanışmama vesile olduğu için Kasım ve Aralık ayına bir de sufleye çok minnettarım :) Aralık ayına damgasını vuran Black Sunday Sale ve İstanbul Coffee Festivali de bu senin en güzel olaylarıydı bence... 

Ama gerek insanoğlu, gerek ülkemiz adına ve kendi adıma hayal kırıklığı bol olan bir seneydi!


Herkesin olduğu gibi benimde 2015'ten beklentilerim var :)


Öncelikle dün yağan kar yağışı yetmedi bu yüzden 2015 senden karlı günler bekliyorum :)

Şehir Tiyatrolarının, Devlet Kütüphanelerinin ve yeşilin her tonunun ülkemde yaygınlaşmasını diliyorum.

Tv kanallarında yayınlanan programların daha seçkin, insanı yobazlaştırmayan, suça teşvik etmeyen, daha çok hoşgörü, tevazu, bilgi, görgü, insanlık aşılayan programlar olmasını diliyorum.

İnsanların kendi iç huzurlanı bulmalarını ve daha mutlu olmalarını diliyorum.

Ticari kurumların vizyonlarının sadece dış müşterilerini değil iç müşterilerini(çalışanları) de gerçekten önemsediği, sosyal aktivite adı altında göstermelik zorunlu eğlenceler haricinde iç müşterilerinin gerçek duygusal ihtiyaçlarını karşılamalarını , göstermelik değil gerçekten mutlu çalışma ortamı sağlamarını diliyorum.

İnsanoğlu olarak göründüğü gibi değil olduğu gibi görünen ve bundan çekince duymayan, yargılamayan, yadırgamayan, yaftalamayan, ötekileştirmeyen, kin gütmeyen, yaratılışa ve doğaya aykırı olmayan, araştıran, öğrenen, gerektiğinde doğruyu bulmak için sorgulayan, tebessümün yüzünden eksik olmadığı, iyi niyetli, yardımsever bireyler olabilmeyi diliyorum.

Güç savaşlarının olmadığı bir yıl diliyorum.

Tek çıkarın sevgi olduğu bir yıl diliyorum.

Çocuklarımız için gelecek kaygısı duymayacağımız bir yıl diliyorum.

Anne babaların ve çocukların sınav sitresi yüzünden yıpranmamasını diliyorum.

Bilimin her alanında çığır açan bir ülke olmamızı diliyorum desem çok şey istemiş olur muyum bilmem ama istersek yapamayacağımız şey yoktur :)

Ve tabi ki herkes için gerçek aşkı, gerçek dostluğu, gerçek sevgiyi hücrelerine kadar hissedebileceği, ayaklarınızı yerden kesen müjdelerle dolu bir yıl diliyorum. Tabii kendim için de :)

Siz de benimle dileklerinizi paylaşmak isterseniz yorumlarınızı bekliyorum ;)

Yeni yılınız kutlu, mutlu, musmutlu olsun...




Böyle bir gün müziksiz olmaz dedim ve bugün için size iki şarkı seçtim umarım beğenirsiniz Mindy Gledhill - TheChristmas Song, Mindy Gledhill - I Do Adore keyifli dinlemeler ;)

24 Aralık 2014 Çarşamba

Kahve Bahane Festival Şahane...



İstanbul 25-28 Aralık tarihleri arasında süper bir etkinliğin gelenekselleşmesi için ilk adımı atacak. İstanbul Coffee Festivali tüm kahve severler için her yıl düzenlenecek geleneksel bir şölen olacak.

Kahvesiyle özdeşleşmiş bir toplum olarak böyle bir şey yapmakta geç bile kaldık. Neyse ki DSM Group tarafından böyle bir etkinlik yapılmakta. Festivale ev sahipliğini, Karaköy’deki Galata Rum Okulu yapacak. Karaköy Karaköy olalı böyle altın bir çağ yaşamamıştır herhalde. Kafeleri, etkinlikleri ile hafızalarda ki imajını oldukça iyi bir şekilde değiştirdi.

Bir çok önemli markanın da etkinlikte yer alacağı İstanbul Coffee Festivalinde yok yok... SCAE Türkiye Kahve Şampiyonası, LAB.lerde sektörün duayenlerinden kahve ile ilgili bilgilendirme, Profesyonel baristalardan gösteri ve sunumlar, bol bol tadım ve ikramlarla kutlanacak kafein bayramının yanı sıra yeni yıla özel avantajlı fiyatlarıyla tasarım ürünler, interaktif workshoplar, seminerler, akustik konserler, sanat sergisi ve daha birçok ilgi çekici etkinlik yapılacak. Benim ilgimi çeken çok fazla şey var ancak gidecek olsam ilk olarak Lab. Odalarındaki etkinliklere katılmak isterdim. Bir de elime bir kahve verip akustik müziğin yanına oturtsunlar ve diğer elime de bir kitap verip beni orada unutsunlar isterdim :)

Vel hasıl bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı varsa, kahve severlerin bugüne kadar içtikleri kahve sayısı hatırına böyle bir festivali kaçırmamaları gerektiğini düşünüyorum. Sabah uyandığınızda alacağınız her kahve kokusu sizi oraya sürükleyecek zaten :)

Hala bilet almayanlar için biletler Biletix'de.


22 Aralık 2014 Pazartesi

Sıradışı Alışveriş Tutkunları İçin Black Sunday Sales X-Mas..


Gün geçmiyor ki güzel ülkemde ilginç olaylar olmasın... Ama bu sefer bahsedeceğim şey ilginç olduğu kadar güzel de olan bir şey.... Akıllı, yaratıcı ve enerjisi oldukça yüksek bir grup güzel bayanın önderliğini yaptığı bir başarı öyküsü...

Black Sunday Sale X-Mas...

Amerikalılar’in Black Friday’i varsa bizim de Black Sunday‘imiz var sloganıyla geçtiğimiz pazar Karaköy Tükkan'da bir etkinlik düzenlendi. Bilmeyenler ve merak edenler için Black Friday, Amerikada Şükran Günü'nden sonraki Cuma gününe denir. O gün bir çok marka, alışveriş tutkunları için inanılmaz indirimler yapar. Tam bir alışveriş çıkgınlığı yaşanır. İlk olarak 1961 yılında yapılan etkinlik günümüzde bir çok ülkede yaygınlaşmıştır. X-mas ise aslında christmas demektir. Christmas hristiyan olmayan geniş kitlelerce de kutlanıldığı için bu kelimenin dini anlamından sıyrılması için türetilmiş bir kelimedir. Bu bilgilerden sonra gelelim Black Sunday Sale 'e :)



Güzel bir mekanda güzel katılımcıların olduğu ve o soğuk ve yağmura rağmen akın akın insanların geldiği çok güzel bir alışveriş ektinliğiydi. Öyle ki aşağı kata kahve içmeye indim ve yer bulamadım :) Zevkine her zaman hayran olduğum canım arkadaşım Seda, @nataliebourbonshop markası ile bu etkinliğe katılımcı olduğu için bende bir gideyim dedim. Ama beklentimin daha da üstünde bir etkinlik olduğunu nerden bilebilirdim ki :)

Katılımcıların her biri birbirinden yaratıcı, ürünler birbirinden etkileyiciydi. @harmanli nihi markasının şirin ürünleri ile, @kucukmartha reçelleri ile, @modaloggers dolabından ikinci el ürünleri ile , @1kupa1umut sokak hayvanlarına yardım amaçlı tasarladığı kupaları ile , @mojabuka tasarım tabakları ile , @hayatafit organik çayları, @seymelvintage vintage elbise ve ayakkabıları, @umitkaralar markası ile, @moomwoow tasarım el yapımı mumları, @aysetolgaiyiyasam aromaterapi markası #aishaurunleri ile, @pfcicek tasarım cicekleri, @gulbiber ikinci el marka kıyafetleri, @dushle tasarım örgü çantaları ve aksesuarları ile, @imfuchsbau ise yağlı boya tabloları ile o gün Tükkan'ın kapısından giren herkesi büyüledi.



Ben neler yaptım peki ? Kısa süre kalacağımı düşündüğüm etkinliğe 13:30 gibi gidip hala aklım kalarak 17:00 de çıkabildim :) Etkinlik alanını en az 3 kere turlamışımdır herhalde ve her seferinde daha önce gözüme çarpmayan farklı ürünlerle karşılaştım. @modaloggers kıyafetlerine bayıldım.Arkadaşım deri bir ceket aldı kendine çok güzeldi... Arada ondan araklamayı düşünmüyor değilim hani :) Gülbiber şapkasıyla zaten yeterince tarzdı ama kıyafetleri de tarzında ne kadar iddialı olduğunu gösteriyordu. Nihi bebekli ürünlerin hepsi de çok güzeldi ama nedense benim gözüm defterlere çok takıldı... Her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülmüştü, hatta gelen ziyaretçilere ufak bir armağan olarak @pastasanati şirin ve leziz cookieler yapmış, onları görünce göz bebeklerimin cookie cookie baktığına eminim :) Şu sıralar moda olan saat bileklik konseptine göre bir saatim olduğunu düşünmezken sevgili @nataliebourbonshop benimiçin öyle güzel bir bileklik seçti ki arasam bulamazdım.. Ve reçeller ve tabii ki @kucukmartha... Çıtı pıtı ,inanılmaz güzel bir enerji veren, anlattıkça insanın dinleyesi gelen (konuşma konusunda çok iyi olduğunu duymuştum mesleki sanırım :)) reçelleri gibi tatlı mı tatlı biri... Onunla konuşurken mimikleriyle hareketleriyle çok sevdiğim birine benzettim onu... Portakal reçelini de çok beğenerek yedim. Bir de aklımın kaldığı bir şey vardı ki o da @pfcicek tasarım çicekleri... Tam bana göre tarifi belli ve kolay her gün 4 fıs fıs dedi @kucukmartha... Kurutma yada çürütme ihtimalim yok gibi yani... Bir daha ki sefere inşallah diyip arkamı döndüm ve mini mini bebeğe benzer bir şey gördüm. Dedim bu ne ? Kaygı bebekleriymiş... Hangi konuda kaygın varsa bu bebeği alıyorsun gece yastığının altına koyuyorsun. Sabah da yastığın altından alıp sürekli yanında taşıyorsun. Rivayete göre kaygı duyduğun şey düzeliyormuş. Ben de dayanamadım aldım :) Konuyu söylemem ama işe yararsa söylerim ;) Bir de kaygı mumları vardı, mum yakmayı sevenler için ideal. Mumu yakıyorsunuz ve mum bitene kadar söndürmüyorsunuz. Daha anlatmadığım neler neler var da bu yazı nereye gidiyor bilemedim :)



Kısacası bu etkinlik anlat anlat bitmez görmek lazım. Black Sunday Sale belirli aralıklarla tekrarlanacak bir etkinlik ve bir sonraki etkinliği merakla ve sabırsızlıkla bekliyor olacağım.

                                                          Bunlar da aldıklarım :)



1 Aralık 2014 Pazartesi

Ne olacak bu karşıdan karşıya geçmek isteyen annenin hali?



     Bilmece : Bizim tarafa kırmızı ışık yanarken diğer tarafa hangi  ışık yanar?



     Trafikte yolcu minübüslerinden daha fazla gıcık olduğum şey kırmızı ışıkta geçen yolcu minübüsleri ve diğer araçlar.Her zaman içimde uhde kalmıştı bu konu..Neyse ki artık bloğum var ve ülkemizde de düşünce özgürlüğü var değil mi? (Trafikle ilgili yani :))

 Kızımın okulu minübüs yolunun altında ,hatta onu sürekli götürdüğümüz yerler de minübüs yolunun altında.Hal böyle olunca minübüs yolunu çok kullanıyoruz ve her seferinde ama her seferinde karşıdan karşıya geçerken bir şöförü dövesim geliyor.Yalan değil bazı arkadaşlarım benim karşıdan karşıya geçerken arabalara kafa tuttuğumu görmüştür.Benim gibi hümanist birini bu raddeye getiriyorlar siz düşünün yani.. Bir gün biri dayak yiyecek ama kim bilmiyorum:)))
Kenarda durmuş pusetinle yeşil ışığın yanmasını bekliyorsun, “anneciğim ışıklarda yeşil yürüyen adam görünce geç demek.O zaman arabalar duracak biz geçeceğiz.Işıkları takip edip bana haber verir misin?”diyorsun.Sonra Zeynep “anne yeşil yandı” diyor.Tam karşıya geçmek için hamle yapıyorsun ki bir minübüs yavaşlayacağına üstüne üstüne geliyor.Bir yandan da gevrek gevrek eliye geç işareti yapıyor.Zeynep ”durun bizim sıramız” diye arabalara bağrıyorken annesinin duracağını mı düşünüyorsunuz? :)) Elimi kaldırıp ışığı gösterip açıyorum ağzımı kapıyorum gözümü..Neler dediğimi hatırlamıyorum gözüm dönmüş oluyor. :))
    Anlamıyorum gerçekten..Kaç metre öteden kırmızının yanacağını anlıyorsun be adam dur işte yerinde. Yasakları delmek tatlıdır tamam da bu da delinecek bir yasak değil ki..İşin ucunda ömür boyu vicdan azabı çekmek var. Işıkları geçince devam etsen gam yemeyeceğim bir de ışığı geçip yolcu beklemek için duruyorsun. Madem az sonra duracaksın ne demeye üstüme üstüme sürüyorsun o zaman arabayı? İki metre sonra binecek insan sana doğru yürüyemez mi? Birde şunu anlamıyorum minübüse yolcu alırken adamın tam önünde durma hizmeti veriyorsunuz da indirirken niye o hizmetten faydalanamıyoruz? Misal:

-İnecek var
-...
-Müsait bir yerde inebilir miyim?
-Birazdan inersin!

   Eee hani beni hiç yürütmeden alıyordun niye inerken yürütüyorsun şimdi ? ”O kadar oturdu,dinlendi azıcıkda yürüsün” diyerek beni mi düşünüyorsun yoksa :)



Velhasıl çözümüm banliyö trenimi geri verin bana.Banliyö tren gelsin mavi mibüsler kalksın.Kadıköy-Kartal-Pendik hattı ilk kalkan hat olsun hatta..Resimde görüldüğü gibi kırmızıda geçen özel araçlar mı ne olacak? Eğitim şart!