Geçen hafta Perşembe günü dostlarımla
ufak bir Taksim gezisi yapalım da eski günleri yad edelim dedik.
Sabah 08:30'da attık kendimizi yollara... Metro,
marmaray ve yine metro derken saat 10:00'da Taksim meydanındaydık.
Televizyonda da görmüştüm Taksim'in son halini ama kendi gözlerimle de gördüğümde
tek kelimeyle ağzım açık kaldı. İlk cümlem “Ne kadar
sevimsiz” oldu. Gerçekten ne olmuş Taksim'e öyle? Bu kadar
sevimsiz bu kadar çirkin yapmak için çok uğraştılar mı acaba?
Tez zamanda yeşermesi ve daha sevimli bir hale dönüşmesi
dileğiyle...
Sabah erkenden
yollara düşünce, kahvaltı yapmadan çıktık haliyle... Simit
kokularını takip ederek Simit Sarayına kendimizi attık. Gün
içinde gideceğimiz tüm mekanları kararlaştıran bendim ama
kahvaltı için bir mekan düşünmedim. Çünkü bir an evvel
kahvaltıyı aradan çıkartıp, damağımı benim için çok daha
önemli olan bir şeyle buluşturmam gerekiyordu. Ayrıca size bir
sır vereyim, açken ben ben değilim :) Açken genelde agresif ve
sabırsız olduğumdan yemek işini hemen geçmem lazım.:) Spesyal
sucuklu böreği ve patatesli böreği oldukça güzeldi. Havanın da
çok güzel olması nedeniyle sabah sabah terasta, açık havada
kahvaltı keyfi yaptık.
Kahvaltı işi
bittikten sonra İstiklal Caddesi'nden aşağıya, Beyoğlu'na doğru salınmaya başladık.
Gideceğimiz yer belliydi. İstanbul Coffee Festivalinden beri
gitmeyi düşündüğüm bir yerdi. Galata Lisesi'nden sola dönün
ve lisenin bahçe duvarı bittikten sonra yanlış hatırlamıyorsam ikinci
dükkana direk dalın:)
Burası neresi?
İstanbul Coffee Festivali'nde düzenlenen SCAE Türkiye Kahve
Şampiyonasına katılıp Türkiye Barista Şampiyonu olan “Kahve
Kokan Adam” lakaplı Özkan Yetik'in şampiyonaya katıldığı
cafe olan Coffee Brew Lab...
Küçük ama çok şirin bir mekan. Kesinlikle daha çok şubesi olması lazım. 3-4 masalık bir bahçesi var. İçeri girince de küçük bir alana sahip olduğunu görüyorum. Ama hiç rahatsız etmiyor. Tek aklıma gelen “Buraya tenha saatlerde gelmek lazım, yoksa oturmak için sıra beklemek zorunda kalabilirim” oldu. Havanında güzel olması sebebiyle dışarıda oturmaya karar veriyoruz. Masamız ile kaldırımı ayıran bir sarmaşık var. Güneş o kadar güzel nüfuz ediyor ki mekana sırf bu nedenle bile yaz günlerinin aranılan mekanı olmaya aday bence. Yanımıza çıtı pıtı bir kız geliyor. O gün başlamış işe pek bir heyecanlı ve sevimli. Hayırlı olsun dileklerimizi iletip lattemizi söylüyoruz. Latte sanatı da yapılan bu cafede bir çok kahve çeşidi var. Lattemiz geldiğinde ise nefeslerimizi tutuyoruz. :)
Küçük ama çok şirin bir mekan. Kesinlikle daha çok şubesi olması lazım. 3-4 masalık bir bahçesi var. İçeri girince de küçük bir alana sahip olduğunu görüyorum. Ama hiç rahatsız etmiyor. Tek aklıma gelen “Buraya tenha saatlerde gelmek lazım, yoksa oturmak için sıra beklemek zorunda kalabilirim” oldu. Havanında güzel olması sebebiyle dışarıda oturmaya karar veriyoruz. Masamız ile kaldırımı ayıran bir sarmaşık var. Güneş o kadar güzel nüfuz ediyor ki mekana sırf bu nedenle bile yaz günlerinin aranılan mekanı olmaya aday bence. Yanımıza çıtı pıtı bir kız geliyor. O gün başlamış işe pek bir heyecanlı ve sevimli. Hayırlı olsun dileklerimizi iletip lattemizi söylüyoruz. Latte sanatı da yapılan bu cafede bir çok kahve çeşidi var. Lattemiz geldiğinde ise nefeslerimizi tutuyoruz. :)
Aslında barista
şampiyonu elinden içmek çok güzel olurdu latteyi ama kendisi o an
yoktu. Orada olan arkadaş da oldukça başarılı bir iş çıkarmıştı zaten. Arkadaşlarım da onları buraya getirdiğim için döne
döne teşekkür ettiler:) Dedikleri aynen şuydu: “ Bu güne kadar latte içmemişiz” :) Benim düşüncelerimin ifadesi ise
“Nitelikli kahve diye bir şey varsa kesinlikle onu parmaklarımın
arasında tutuyorum” şeklinde oldu.
Fiyatları da
oldukça iyiydi. Ben küçük boy coffeelatte aldım 7.50 TL ödedim.
Ve küçük dediysem baya evdeki kahve kupalarımız kadar bir şeydi.
Servis ve sunuma gelirsek resimler yeter zaten her şey süperdi.
Damağımda hissettiğim kahve tadını bir daha unutamayacağım
sanırım. İçerde kahve yanında tüketmek için tatlılar da vardı
ama biz daha yeni bir şeyler yediğimiz ve bir sonraki durakta tatlı
yiyeceğimiz için tatmadık. Bir daha ki sefere artık.
Lattem bitince her
güzel şeyin neden bir sonu olduğunu bir kez daha sorgular oldum :)
Hesabı ödedim, son kez mekana baktım ve bir sonraki gelişimin ne
zaman olacağını hesaplayarak Coffee Brew Lab'tan ayrıldım...
Oradan nereye mi
gittik? O da pek yakında ;)
0 yorum:
Yorum Gönder